Değerli Meslektaşlarımız,
Seksen dokuz yıl önce genç cumhuriyetimizin sınırlı sayıdaki üroloğu, pek çok ülkeden önce ulusal dernekleri olan Türk Üroloji Derneği’ni kurdular. Mesleki aşkla, bilimsel merakla, etik değerleri koruyarak; barış içerisinde çalıştılar, ürettiler, öğrendiler. Düzenli olarak bilimsel dergi çıkardılar, kongreler düzenlediler ve çeşitli periyodik bilimsel toplantılarla güncel gelişmeleri meslektaşlarımıza aktardılar. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm ürologlara yönelik çalışmalar yaptılar. Birlikte büyük buhranı, dünya savaşını, darbeleri, sayısız ekonomik krizleri atlattılar. Zamanı gelince de bilimsel ve kurumsal bayrağı geriden gelen “taze kanlara”, farklı vizyon ve bakış açılarına sahip yeni nesillere devrettiler. O yıllar Türk Ürolojisi’nin mutlu ve huzurlu günleriydi. Avrupa’da Türk Ürolojisi yaptığı bilimsel çalışmalar ve toplantılarla büyük bir camia olarak anılıyordu.
Ne yazık ki; sonra gelen “bir neslin” evrensel ve rasyonel değerleri göz ardı ederek kendi aralarındaki yönetim hırsları ve kişisel anlaşmazlıkları, ahenk ve birlikteliğin kaybolmasına neden oldu. Yönetsel hiyerarşi ve düzen olumsuz etkilendi, bilimde gelişmenin ve paylaşmanın esas olduğu gerçeği ürologlar arasındaki mesafelerin artmasıyla ciddi yaralar aldı. Bu durumun kaçınılmaz bir sonucu olarak uzlaşmaz tutumlar, bu güzel birlikteliği ayrışma ve bölünme sürecine kadar götürdü. Bu bölünmenin Türk Ürolojisi’ne verdiği zarar taraflı tarafsız herkes tarafından kabul edilmektedir. Türk Ürolojisi önce yurt içinde zayıflamış daha sonra da yurt dışındaki Üroloji camiasının gözünde, kendi içinde birlik olamayan, sürekli çekişmeler ve kavgalar ile anılan, akademik atalet içine düşmüş bir topluluk haline gelmiştir.
Maalesef, ayrışma ve bölünmeden günümüze kadar geçen süreç içerisinde birbirlerinin yaptıklarından, bildiklerinden, düşündüklerinden ve mesleki deneyimlerinden haberdar olmayan kendi içinde kapalı yeni bir ürolog nesli ortaya çıkmıştır. Bu yeni ürolog grubu birbirleriyle hiç karşılaşmamış ve birbirini hiç tanımayan bir nesildir. Camiamızda bölünmeden önceki bilimsel ve sosyal anlamda verimli, güzel günleri ve dayanışmayı göremedikleri için, “bir araya gelemedikleri bilim insanlarının” birikimlerinden ve tecrübelerinden de faydalanamamaktadırlar. Dahası her grup kendi üyelerini kaybetmemek, saflarını sıkılaştırmak için bir çeşit “istibdat rejimi” ’ne geçmiş, artan otokrasiyle birlikte bir “baskı ortamı” hâkim olmuştur. Farklı biçim ve şekillerde özgür iradeler pratik anlamda yok sayılmış, yönetim kurullarına sürekli içeriden veya dışarıdan müdahale ederek Türk Üroloji’sinde bilimsel gelişmeye engel bir kısır döngüye neden olunmuştur.
Bütün bunlardan daha vahim olanı derneklerimizde geçmişten süzülerek gelen teamüllerin ve demokratik hakların askıya alınarak bu derneklerin ”şahsi” dernekler gibi görülüp totaliter bir anlayışla yönetilmesidir. Ancak unutulmamalıdır ki, dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Üroloji Derneklerinin ana amacı ve görevi, Türk Ürolojisi’nin akademik seviyesini yükseltmek, yurt içi ve yurt dışındaki paydaşları ile bilimsel entegrasyonu sağlayarak hak ettiği yere getirmek ve kendilerinden sonra gelecek nesillere üreten, araştıran, paylaşan, akademik ve etik değerlere bağlı bir dernek bırakmaktır.
Türk Ürolojisi Avrupa’da da değerini kaybetmeye başlamış, varlığı görmezden gelinmiş; adeta yok sayılmıştır. Bilinen bir gerçek var ki uluslararası başarı ancak “bir arada, tüm gücümüzü kullanarak, huzur, liyakat, çalışma azmi ve sevgi ortamında” sağlanır. Dijitalleşme, ARGE ve uluslararasılaşma ilkeleri ile geleceği öngörebilecek, yüksek potansiyelli genç meslektaşlarımızın; bilimsel ve mesleki açıdan beklentilerinin aksi durumda karşılanması mümkün değildir.
Sonuç olarak, Türk Ürolojisi’ne asistanlık yıllarından itibaren gerek idari, gerekse akademik katkı sağlamış, daima büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi ve yol göstermeyi ilke edinmiş ve bu süreçte “geleceğe birlikte” diyen bizler; Uluslararası Üroloji Araştırmaları Derneği çatısı altında, kapsayıcı, barış ve huzur ortamında akademik çalışmalarımızı yürütmek, Türk Ürolojisi’ne uluslararası alanda katkıda bulunmak amacındayız. “Gelecek, Birlikte” sloganıyla bu ilkelerimizi yapacağımız bilimsel ve sosyal projelere daima yansıtacağız. Üroloji camiasındaki tüm meslektaşımızla bir arada olacağız. Biliyoruz ki Türk Ürolojisi’nin mesleki ve toplumsal fayda seviyelerini arttırmak da ancak bu şekilde sürdürülebilir.
Bu amaçla; Üroloji’de nezaketi ve liyakati göz ardı etmeden, bilimsel kaliteden ödün vermeden, özgür kararlar alabilen, demokratik ilkelere bağlı tüm meslektaşlarımızı birlikte çalışmaya, üretmeye, paylaşmaya ve öğrenmeye davet ediyoruz. Kanıta dayalı bilimsel araştırmaları ön planda tutarak, teknolojiyi sadece kullanan değil aynı zamanda üreten, geliştiren hedeflerle Türk Ürolojisi’nin uluslararası camiada da daha saygın ve etkin bir yeri olacağına inanıyoruz. Biliyoruz ki camiamızda henüz keşfedilmemiş, yüksek potansiyelli birçok meslektaşımız bulunmaktadır. Bu ideallerle sizleri aramızda görmeyi umuyoruz.
Bizler gelecek nesillere kurumsal ve bilimsel kültürü üst seviyede olan bir Türk Ürolojisi bırakmak adına yeni bir “birleştirici” oluşum içinde bulunmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Amacımız asla yeni bir dernek yoluyla birkaç kişinin kendine bir yer açtığı bir oluşum kurmak değildir. Tam tersi bizler, sayıları şimdiden yüzlerce olmuş bir gönüllüler topluluğuyuz ve demokratik tüzüğümüzde yazdığı gibi görev süremiz dolunca da yerimizi eskiden olduğu gibi yeni nesillere bırakacağız. Ardımızda her türlü eleştiriye açık ve karşıt görüşlerin özgürce tartışılabileceği bir platform, bir kültür bırakmak istiyoruz.
Bu süreç zor olabilir, eleştirilebilir, hatta ötekileştirilebilir. Bilinmelidir ki bu süreç “artık mevcut gerçekler temelinde geleceğe olması gerektiği gibi hep beraber yürüyelim” adımıdır. Hedef asla Türk Ürolojisi’ni ayrıştırmak değil, tam tersine genç nesillerin birlikteliğini sağlamak adına başlattığımız yeni bir oluşumdur. Bu sorumluluğu tüm meslektaşlarımızın aynı heyecan ve arzuyla hissedeceğine inancımız sonsuzdur. Tüm meslektaşlarımıza ve Üroloji camiasına saygıyla duyurulur.
ULUSLARARASI ÜROLOJİ ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ KURUCULAR KURULU
(Başkan hariç soyadına göre alfabetik sıraya göre)
Prof. Dr. M. Öner Şanlı (kurucu başkan)
Prof. Dr. Fatih Atuğ
Prof. Dr. Murat Binbay
Prof. Dr. Uğur Boylu
Prof. Dr. Erdem Canda
Prof. Dr. Fikret Erdemir
Prof. Dr. Emre Huri
Prof. Dr. Fatih Kurtuluş
Doç. Dr. Serkan Özcan
Prof. Dr. Mustafa Sofikerim
Prof. Dr. Ege Can Şerefoğlu
Prof. Dr. Burak Turna